Totaliter demokrasi

Makale serilerinden
Demokrasi
Temel Biçimler
  • g
  • t
  • d

Totaliter demokrasi, genel olarak devletin yürütme gücünün yasama gücüne baskın çıkarak, güçler ayrımına son vermesini, dahası iktidarın olağanüstü güçlenerek toplumsal hayatı belirleme gücünü de elde etmesidir. Klasik totaliter rejimlerden farkı sistemin demokratik normlar üzerinde yükselmesi, iktidarın demokratik usullerle belirlenmesi ve toplumdaki demokratik hakların zedelenmemiş olmasıdır.

Bu yüzden bu totaliterlik klasik totaliterlikten farklı bir işleyişe sahiptir. Tek bir partinin devletle bütünleşerek devlet üzerinden toplumu belirlemesi durumu yoktur. Kitle seferberliği, sokaklara egemen olan bir güç söz konusu değildir. Tersine rejim klasik totaliter bir rejimle kıyaslandığında oldukça zayıftır. Sokakları harekete geçirme gücü ya yoktur ya da bu gücünü kullanmaktan kaçınır. Ancak öte yandan totaliter rejimlerde olduğu gibi devletin bir güç merkezi olarak hayatı belirlemesi, katılımcılığın önünü tıkaması söz konusudur. Totaliter rejimler ile benzerlik noktası da budur.[1]

Görüşler

Sheldon Wolin tersinden totaliterlik olgusunu şöyle izah eder:

Devlet gittikçe güçlenirken, onu denetleyen kurumlar giderek zayıflamakta. Cumhuriyetçi Parti ideolojik hoşgörüsüzlüğe saplanırken, Demokrat Parti muhalefet partisi olmaktan çıkıyor.

Kurumlaşan bir rüşvet sistemi, temsili kurumları halktan çok güçlü çıkar gruplarına karşı sorumlu kılıyor. Medyadaki artan suç, işsizlik, terör tehdidi haberleri ve Adalet Bakanı’nın tehditleri yüreklere korku salıyor. Ortaya çıkmakta olan sisteme “Tersinden Totalitarizm” adını veriyorum. Şu nedenle: Baştakiler tıpkı Naziler gibi sınırsız güce sahip olmak ve saldırgan bir yayılmacılığı sürdürmek istiyorlar; ancak yöntemleri ve eylemleri Nazilerden farklı. Weimar Almanya’sının sokaklarına totaliterlik yanlısı çeteler egemendi. ABD’de sokaklara demokrasi egemen; ama tehlike devletin giderek güçlenmesinden kaynaklanıyor. Nazi Almanya’sında büyük şirketlerin rejime tabi olacakları konusunda bir tereddüt yoktu; ABD’de ise idareyi onlar yönlendiriyor. Evet, ABD’de Nazi Almanya’sının temerküz kampları ve işkence odaları bulunmuyor. Ancak unutulmamalı ki Naziler de sürekli savaş, yayılmacılık ve vatan uğruna can vermeyi teşvik etmişlerdi. Nazi totalitarizmi kitlelere bir tür ortak güçlülük duygusu vermeyi hedeflerken, “tersinden totalitarizm” kitlelerde güçsüzlük duygusu uyandırma peşinde. Naziler toplumu politik olarak seferber etmeyi amaçlarken, ABD’de amaç halkın siyasi bakımdan pasifleştirilmesi.

Kısacası tersinden totaliterlik sistemin demokratik denetimden kurtulmuş güçlü bir iktidar tarafından belirlenmesidir.[2][3][4][5][6]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Talmon, J.L. The Origins of Totalitarian Democracy. Britain: Secker & Warburg, 1960.
  2. ^ Carr, Edward Hallett. The Soviet Impact on the Western World. New York: MacMillan Company, 1947.
  3. ^ Şahin Alpay, Tersinden Totaliterizm
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Nisan 2017. 
  5. ^ http://www.oncevatan.com.tr/totaliter-demokrasi-tam-demokrasi-makale,17731.html [yalın URL]
  6. ^ http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/diger/397936/Totaliter_Demokrasi.html [yalın URL]