Libido

Makale serilerinden
Psikanaliz
Kavramlar
Önemli kişiler
  • Karl Abraham
  • Alfred Adler
  • Michael Balint
  • Wilfred Bion
  • Josef Breuer
  • Nancy Chodorow
  • Max Eitingon
  • Erik Erikson
  • Ronald Fairbairn
  • Paul Federn
  • Otto Fenichel
  • Sándor Ferenczi
  • Anna Freud
  • Sigmund Freud
  • Erich Fromm
  • Harry Guntrip
  • Karen Horney
  • Edith Jacobson
  • Ernest Jones
  • Carl Jung
  • Abram Kardiner
  • Heinz Kohut
  • Melanie Klein
  • Jacques Lacan
  • Ronald Laing
  • Jean Laplanche
  • Margaret Mahler
  • Jacques-Alain Miller
  • Sandor Rado
  • Otto Rank
  • Wilhelm Reich
  • Joan Riviere
  • Isidor Sadger
  • Ernst Simmel
  • Sabina Spielrein
  • Wilhelm Stekel
  • James Strachey
  • Harry Stack Sullivan
  • Susan Sutherland Isaacs
  • Donald Winnicott
  • Slavoj Žižek
Önemli eserler
  • Düşlerin Yorumu (1899)
  • Zur Psychopathologie des Alltagslebens (1901)
  • Jenseits des Lustprinzips (1920)
  • Das Ich und das Es (1923)
  • Love, Guilt and Reparation (1945)
  • The Narrative of a Child Analysis (1961)
Psikanaliz ekolleri
  • Adlerci
  • Ego psikolojisi
  • Jungcu
  • Lacancı
  • Bireylerarası
  • Öznelerarası
  • Marksçı
  • Nesne ilişkileri
  • Bağıntısal
  • Benlik psikolojisi
Eğitim
  • Boston Psikoanaliz Okulu
  • İngiliz Psikoanalitik Konseyi
  • İngiliz Psikoanalitik Derneği
  • Columbia Üniversitesi Psikoanalitik
    Eğitim ve Araştırma Merkezi
  • Ulusalararası Psikoanalitik Derneği
  • Dünya Psikanaliz Derneği
  • Psikoanaliz okullarının listesi
Diğer
  • g
  • t
  • d

Libido, Sigmund Freud tarafından ortaya atılan, insanın ana sorun kaynağı olarak görünen, bastırılmış duyguları insan benliğinde ateşleyen terimdir. TDK sözlükte "İnsanın davranışlarının temelini oluşturan cinsel içgüdü" olarak tanımlanır. Freud, diğer uzmanların insana yaşama gücünü veren enerji demesine rağmen libidonun zararlı olduğunu kanıtlamıştır. Libido düşürücü de buradan icat olmuştur.

Daha teknik olarak tanımıyla Carl Jung tarafından bulunmuştur. Genel olarak libido, özgür yaratım ya da psişik olarak bireysel gelişimi ileri iten enerjidir.

Freud'a göre libido içgüdüsel enerjidir. Uygarlaşma davranışının uzlaşılması ile çatışma hâlindedir. Toplumsal konforun getirdiği libidoyu kontrol etme ihtiyacı olarak tanımlanır. Bu toplumsallık ile bireysellik arasındaki huzursuzluk ve gerilimi yönetir. Bu rahatsızlığı, huzursuzluğu Freud "neurosis (nevroz, sinirce)" olarak isimlendirmiştir. Böylece libido dönüşüme uğramak zorunda kalır. Sosyal alanda kullanılacağı bir alana yöneltilerek yüceltilir.

Libido, yaratıcı hayatı teşvik edebilir. İnsanlık için doğal yol seksle gerçekleşmesidir. Bununla birlikte derin bilinçaltı seviyelerinde iki seviye birleşebilir bunun sonucunda seksüel çekim ve seksüel dürtü için evrimsel koşullarda sonuçlar verebilir. Bu koşulların kullanımı libidonun karşıt anlamlı sözcüğü olan destrudo'yu oluşturur (İnsanın içindeki ölüm, yıkım, kendi kendini yıkım/yok etme içgüdüsü). Freud, insan yaşamını iki temel dinamik arasındaki savaşın oynandığı tiyatro olarak görmüş: yaşama içgüdüsü (eros) ve ölüm içgüdüsü (thanatos). Freud, daha çok yaşam içgüdüsü ile uğraşmıştır.

Kelimenin kökeni

Kelime, Freud'un öğrencisi psikanalist Edoardo Weiss tarafından üretilmiş ve ilk olarak 1935 tarihli "imago" dergisindeki "Todestrieb und Masochimus" başlıklı makalesinde kullanmıştır. Freud, 1880 ve 1900 arasındaki yıllarını, yoğun psişik bunalımda, büyük yalnızlık ve muhteşem yaratıcı melankolisi ile geçirdi. Freud daha Paris'teyken, hem Charcot'nun kişiliğinin getirdiği büyük şok, hem de Paris kentindeki kültür şokunu yaşamıştı. Viyana'ya döndüğünde kriz öncesi kriz diye tanımlanan çeşitli psikosomatik reaksiyonlar göstermeye başlamıştı: kalp bölgesinde lokalize olan sancılar, taşikardi, kronik kabızlık, solunum bozukluğu, uykusuzluk ve ölüm isteği gibi. 1893 yılında psişik yapısı iyice çözülme dönemine gelir. Bununla yeni bir kriz başlar. Kendisine sigarayı bırakması önerilir, fakat kabul etmez. "Sigarayı bırakarak mutlu yaşayacağıma, sigarayla birlikte mutsuz da olsa keyifli yaşayayım" der. Freud yine bu dönemde, 1894 yılının Haziran ayında, sonradan psikanalizin temel kavramlarından biri olan libido tanımını ilk kez kullanır.

Bazı psikanalistler, (Federn) aynı içgüdüyü "mortido" kelimesiyle tanımlamıştır.

Tıpta libido

Doktor ve psikiyatristler libidonun azaltılmasını bir çeşit seksüel fonksiyon kaybı olarak görmekte ve bunu tıbbi bir problem olarak ele almaktadır. Örneğin, libidonun azalışını, erkekte testosteron ve kadında östrojen hormonunun üretiminin azalmasına bağlarlar. Hormon yetersizliği hormon tedavileriyle düzenlenebilir.

Birçok tıbbi durum altında libido azalabilir: Ameliyat, aşırı yorgunluk, bitkinlik, psikiyatrik sorunlar (depresyon, kaygı) gibi. Bazı ilaçların da libido düşüşünde yan etkileri söz konusu olabilir.

Taslak simgesiİnsan cinselliği ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz.
Otorite kontrolü Bunu Vikiveri'de düzenleyin
  • BNF: cb120502152 (data)
  • GND: 4140090-2
  • LCCN: sh2015001702
  • NLI: 987007412496805171